THK-13 uçan kanat, Türk hayalet bombardıman uçağı, Kopyası Amerikan B2 Bombardıman Uçağı
Kategori: uçan kanat
[caption id="attachment_3377" align="alignnone" width="700"]THK-13 uçan kanat, Türk hayalet bombardıman uçağı, Amerikan tarafından kopya edilerek 1981'de üretilen B2 Bombardıman Uçağı, şu anda 1 adetinin piyasa satış fiyatı tam 1 Milyar $'dır. Biz ize bu uçağı ilk üreten ülke olduğumuzu biliyor muydunuz? 1948 yılında Türk Hava Kurumu (THK) tarafından üretilen THK-13 Uçan Kanat Türk hayalet uçağımız gene 1948 yılında bir yahudi olan Sedat Simavi tarafından kurulan ülke içindeki en büyük vatan haini yetiştirme ve kullanma kurumlarından olan Hürriyet gazetesi ve aynı fikir ve duygu bağını taşıyan diğer yayın organları tarafından önce kötülenerek sonrada yaptığı bir kaza üzerine tüm üretimleri iptal ettirilerek uçak üretim piyasasından çekildiğimizi biliyor muydunuz? Ne acıdır ki böyle değerli bir projenin son bulunması Adnan Menderes (1952) zamanın da olmasına denk gelmiştir.
THK-13 fotoğraflarını görmek için tıklayınız
THK-13 uçan kanat hakkında basında çıkan haberler;
Takvim Gazetesinin köşe yazarı Emin Pazarcı'nın Mayıs 2012'de yazdığı ABD kazığını yeni çıkarıyoruz isimli yazısı
Amerika bize öyle bir kazık atmış ki, dövünüp kendimizi yerden yere vursak yeridir. Aradan altmış küsur yıl geçtikten sonra şimdi yeni çıkarıyoruz. İnanılması güç ama ABD'nin Irak'ta kullandığı o teknoloji harikası "hayalet uçakları" ilk biz ürettik. Hem de 1948 yılında! Sonra, Marshall Planı ile birlikte uçak üretiminden vazgeçtik. Öyle bir hale getirildik ki, bırakın uçağı, şimdi yerli otomobil üretip üretemeyeceğimizi tartışıyoruz.
THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban'ın verdiği bilgiler, tüyler ürpertici!..
Bugün yerli otomobil yapıp yapamayacağı tartışılan bu ülke, 1930'dan 1950'ye kadar uçak üretti.
Hem de 15 farklı modelde. Yetmedi, bunları Danimarka ve Hollanda gibi ülkelere de ihraç etti. Çizdi, üretti ve sattı!
Bu ülke, 1948'de "uçan kanat" yaptı. Yani, Körfez Savaşı sırasında ortaya çıktığında hepimizi hayran bırakan ABD yapımı "hayalet uçakların" projesi bize ait. Üstelik, bunlar sadece kağıt üzerinde kalmadı, "uçan kanatlar" Etimesgut'ta denenip uçuruldu da. Bakın fotoğraflarına, aralarında hiçbir fark yok. 1946-1947'de bizim düşünüp 1948'de gerçekleştirdiğimizi, Amerika 33 yıl geçtikten sonra 1981'de hayata geçirebildi!
Sonra, Marshall Planı devreye sokuldu. Bize, "Siz neden uçak üretmekle uğraşıyorsunuz" dediler:
- Gerek yok. Bırakın bu işleri.
Biz üretir, size yardım olarak veririz.
Biz fabrikaların kapısına kilit vurduk. Onlar da gönderdiler hurdaları, sattılar yedek parçalarını.
Frenlediler, durdurdular, sömürdüler! Yıllar boyunca ülkeyi yönetenlerden bir Allah'ın kulu da çıkıp bu ihanete "dur" demedi! Dile kolay; aradan tam 64 yıl geçtikten sonra açığı kapatmaya çalışıyoruz. İlk adım bugün atılacak.
THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından saat 10:30'da açılacak.
Peki ne yapacak bu üniversite?
Pilot, teknisyen, hava trafik kontrolörü ve kabin memuru yetiştirecek. 2014'ün ilk aylarında da semalarımızı bu üniversitede üretilecek yerli uçaklar kaplayacak.
Kaderin cilvesine bakın ki, uçakların üretimi 1950'lere kadar kullanılıp kapısına kilit vurulan o eski "uçak fabrikası" binasında gerçekleştirilecek.
Bitmedi, bu kadar da değil...
Buradan astronotlar yetişecek.
Türkiye'nin ortaya koyduğu "2023 Yılı'nda uzaya çıkacağız" hedefini THK üniversitesi mezunu astronotlar gerçekleştirecek. Birileri yine taş koymaz ve engellemez ise, belki yerli uzay mekiğimizi bile yapacağız.
Türkiye için heyecan verici bir tablo.
Oysa, yıllar önce önümüze taş konulmasa, ufkumuz kapatılmasa, bütün bunlar son derece basit ve rutin havacılık faaliyetleri olarak görülecekti! Üstelik, havacılık alanında dünyada büyük bir değişim var...
THK Üniversitesi de resmi açılışı yapılmadan bu değişimi kavramış durumda. Öyle görünüyor ki, 2020'li yıllara gelindiğinde uçakların da pabucu dama atılacak. 1800'lü yıllardan kalma "hızlanarak havalanma" anlayışı terk edilecek.
Muhtemelen geleneksel uçakların büyük bölümü hurdaya çıkacak.
Gökyüzünü, uçan daire benzeri başka hava araçları kaplayacak.
Şimdilik adı konulamıyor. Henüz ticarileştirilmedi ama Japonlar ilk üretimi yaptı.
Bu hava araçları, piste ihtiyaç duymayacak. Olduğu yerden kalkıp, istedikleri yere iniş yapabilecek. Kim bilir, belki gelecekte otomobillerin yerini uçan daire benzeri bu hava araçları alacak.
Rektör Ünsal Ban da dikkatini bu noktaya çevirmiş durumda ve oldukça iddialı:
- İşte biz bu yeni teknolojiyi yakalayacağız. Türkiye büyük bir değişim içinde.
Dünyanın 37. havacılık üniversitesinin bugün Cumhurbaşkanı tarafından Ankara'da açılacak olması, bu değişimin en önemli göstergelerinden biri.
Üstelik, THK Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi, emsallerinden çok daha avantajlı.
90 uçağı ve 4 pisti ile imkânları en geniş olanı.
Alt yapımız hazır.
Yetişmiş beyin gücümüz var.
Amerikalılar'ın 1981'de başardığını, 33 yıl önce 1948'de düşünüp hayata geçirecek kadar da ufuk sahibiyiz. Bu ülke insanı, yıldızlara bile ok atar! Yeter ki, iyi yönetilsin ve önüne taş konulmasın.
Linklup.com isimli internet sitesinin Osman Selçuk Özkan isimli yazarı tarafından Ağustos 2013'de yazılan yazısı
Bir zamanlar bu ülkede iyi şeyler de yapılmış. “Bu memleketten birşey çıkmaz” diyenlere inat yerli arabayı da üretmişiz, uçağı da. Ancak ülkenin önünde duran birtakım karanlık güçler satılmış bürokratların da gayretleriyle bu yükselişi tersine çevirmeyi ne yazık ki başarmışlardır.
Birkaç yıl önce filmi de yapılan ilk yerli otomobil Devrim’in acıklı hikayesini bilirsiniz. İşte bu da onun gibi birşey.
Bir zamanlar uçak üretmişiz uçak. Ancak bugün uçak tekerleği bile üretmeyen bir durumdayız. Bu gün eğer bu noktadaysak günümüze kadar gelen tüm iktidarların, tüm bürokratların bunda katkısı vardır.
İlk test uçuşunda birtakım sorunlar yaşayan ekibin projesi basın tarafından acımasızca eleştirilmiş, adeta yerden yere vurulmuştu.
THK-13’ün bu ilk ciddi kazasına basının tepkisi ilginçti. Önde gelen gazetelerin çoğu, ağız birliği etmişçesine projenin maliyetini eleştiriyor, THK projelerini yerin dibine sokuyor; Kurum’u alaya alıyor, aşağılıyordu. Örneğin 28 Ağustos 1948 tarihli Hürriyet gazetesinin ilgili habere layık gördüğü başlık ve giriş şöyleydi:
- Hava Kurumu bir uçan kanat inşa etti
- Uçan kanat Çankaya üzerinde düştü
- Bundan habersiz olan radyo da Hava Kurumunun başarılarını methetti!
- 29 Ağustos tarihli Hergün gazetesiyse, haberi şu başlıkla veriyordu:
- Zararın neresinden dönülürse!
Neredeyse tüm gazetelerde, kazayı konu alan haber şu paragrafla bitiriliyordu:
“Uçan kanadın düşmesinden sonra Hava Kurumu tayyare imal etmekten vazgeçmiş ve piyasadan çocuk karyolası, masa, dikiş kutusu gibi siparişler almaya başlamıştır.”
İşte bu ülkenin ve Türk mühendislerinin önünü kesmek için sözleşmiş satılmışlarla, yardakçı basının daha önce de ülkeyi defalarca nasıl sattığının, nasıl baltaladığının ve bu halkı nasıl aptal yerine koyduğunun hüzünlü hikayesidir…
Şimdi gelelim konuya…
Askerlik görevini tamamlayıp 1947 yılı sonunda THK Uçak Fabrikası’ndaki görevine geri dönen Yüksek Mühendis Yavuz Kansu, farklı bir uçak geliştirmek istediği “uçan kanat” projesini yönetime bildirdi. Yakın zamanda sona eren İkinci Dünya Savaşının ardından fabrikada görevli Polonyalı mühendisler ülkelerine geri çağrılmış, fabrikada sadece Türk mühendisler hizmet vermekteydiler. Bu projeyle aynı zamanda Türk mühendislerinin yapabileceklerini de ortaya koyacaktı. Düşük maliyetli “uçan kanat” projesinin uluslararası havacılık sanayiinde ses getirmesi bekleniyordu.
Süratle tamamlanan ana tasarım ve teknik hesaplamaların ardından fabrikanın 13. projesi olması vesilesiyle “uçan kanat”a THK-13 ismi verildi. Planörün, hafif olması için ahşaptan imal edilecekti. Tek pilot tarafından yönlendirilmesi düşünülen uçağın kokpitinin üstü açıktı. Hemen altında ana iniş takımı bulunuyordu. Uçakla veya otomobille çekilerek havalanacak şekilde tasarlanmıştı.
O yıllarda ülkemizde henüz rüzgar tünelinin olmamasından dolayı hazırlanan 1/10 ölçekli model, THK-5 uçağının üzerine konularak gerekli testler gerçekleştirildi. Hava akımı ve kumanda değerleri yapılan hesapları doğruluyordu. Hemen üretime geçildi.İLK TEST UÇUŞU
Aşağı yukarı 8 ay süren çalışmalar sonrasında THK-13 prototipi tamamlanmıştı. İlk uçuş 20 Ağustos 1948 de Test Pilotu Kadri Kavukçu tarafından gerçekleştirdi. Pistte küçük aralıklı zıplamalarla başlayan testler yerini kısa uçuşlara bıraktı. Planör bu uçuşlarda Focke-Wulf 44 uçağıyla çekilerek kalkıyordu.
26 Ağustos’da yapılan uçuştaysa talihsiz bir kaza yaşandı. Uçakla havalanan THK-13, Çankaya üzerine gelerek Cumhurbaşkanı İnönü’ye gösterilecekti. 300 metre yükseklikte Çankaya semalarına varan THK-13 bir anda uçağın bağlı olduğu telden kurtuldu. Uçan kanat, Küçükesat bağlarındaki düzlüğe inmeyi başardı. Mecburi iniş ufak defek hasarlarla atlatılmıştı.
Derhal kurtarma ekipleri olay yerine vardılar. Planör hızla tamir edildi. Olduğu yerden Focke-Wulf 44 uçağıyla çekilerek tekrar havalandırıldı. Yerden yükselen THK-13 kısa süre sonra tekrar telden kurtuldu ancak bu sefer daha sert bir iniş yaptı. Kazada pilot hafif yaralanırken, planörde ağır hasar oluşmuştu.
Ekip yılmadı… Fabrikada çalışmalar tekrar başladı. Tasarım elden geçirildi ve ana yapı güçlendirildi. Bu kez Cemal Uygun test pilotu olarak seçilmişti. Kısa sürede tamamlanan çalışmaların ardından 29 Eylül de ilk uçuş planlandı. Sıçrama testlerinden sonra ertesi gün daha uzun uçuş yapılmasına karar verildi. 30 Eylül günü kalkış sırasında uçağın çektiği THK-13 sağa kaçmaya başlamıştı. Pilotun verdiği kumandalardan yerden bu kaçışın önlenemediği anlaşılıyordu.
Test pilotu Cemal Uygun, çok az irtifa aldıktan sonra teli çeken uçağı tehlikeye atmamak için teli bırakmak zorunda kaldı. THK-13 yan yatarak piste çarptı. Bu kez de pilot kazayı hafif sıyrıklarla atlatmış ancak planör tamamen parçalanmıştı. Yapılan incelemelerin ardından kanat içindeki ağaç parçaların sıkıştırılmasında kullanılan mengenin unutulduğu farkedildi. Yerinden çıkan mengene kalkış sırasında sıkışarak kumanda sisteminin çalışmasını engellediği ortaya çıktı.
Yine Devrim otomobilinde olduğu gibi dereyi geçip kıyıda boğulmuştuk.
Paris Havacılık Fuarı’nda sergilenen, yurtdışında büyük ilgi gören THK-13 projesi kazadan sonra geliştirilemedi. Büyük heyecanla başlayan ilk yerli uçak projesi tarihin tozlu yaprakları arasında kayboldu gitti.NEDEN UÇAN KANAT
Teorik olarak uçan kanat, aerodinamik açıdan en verimli uçuş yeteneklerine sahip uçak tasarımıdır. Bunun nedeni, hava filelerinin kanat yüzeyini tam olarak kullanması. Böylece irtifa kaybetmeden daha fazla süzülebilen uçan daha az motor gücüyle ekonomik uçuş yapılabiliyor.
Kanatlarla birlikte yüzey genişlediği için taşıma kapasitesi standart tasarımların çok daha üzerinde.
Tasarımın dezajantajı uçağın kontrolünün zor olması. Bu problem yeni nesil uçaklarda geliştirilmiş otopilot sistemleriyle çözülüyor.
Boeing in “Phantom Works” (Hayalet İşler) bölümü tarafından geliştirilen 7 metre kanat açıklığına sahip X-48B, NASA nın desteklediği fonlarla ilk uçuşunu 2007 de yaptı. 3 bin metre yüksekliğe çıkabilen uçak, saatte 220km hıza ulaştı. Modelin geliştirilerek önümüzdeki 20 yıl içinde sivil yolcu taşımada kullanılması planlanıyor.
Halen kullanılmakta olan B-2 bombardıman uçağı, uçan kanat tasarımının en başarılı örneği. Havacılık dünyasının 1 milyar dolarlık birim fiyatıyla en pahalı uçağı ünvanını elinde bulunduran B-2, radara yakalanmıyor.
THK-13 Türk Uçan Kanat hakkında paylaşılan fotoğraflar
Not: Fotoğraflar kopkit.aero isimli internet sitesinin Yıllar önce uçan kanat yapmıştık! isimli yazısında paylaştığı fotoğraflardır.
[gallery link="file" ids="3349,3367,3350,3351,3352,3353,3354,3364,3355,3356,3357,3358,3359,3360,3361,3362,3363,3365,3366,3377"]
Bir havacı olarak böyle bir uçak projesinin geçmişte yarım kaldığını öğrendiğim için çok üzüldüm, böyle bir uçağın varlığını ise çok geç öğrendiğim için ikinci kez üzüldüm. Bunlar çok değerli bilgiler, paylaşımınıza sağlık.
YanıtlaSilAynen, bende duyduğumda çok üzüntü duyuyorum. Bize yıllarca halkımızın kolaycı olduğunu, işin basitine kaçtığını, uyuşuk olduğunu, beceriksiz ve geri zekalı olduğunu benimsetmeye çalıştılar. Yalnız bu uçakla, sonra Nuri Demirağ'ın yaptığı yolcu uçaklarıyla, Erbakan Hoca'nın yaptığı devrim arabasıyla bir gerçekte ortaya çıkıyor ki, gerçekten bizim milletimiz bir iş yapmaya başladığında işi ticari amaçtan çok kullanışlılık ve gelişmiş özelliğine, dünyada ilk örneği olması gibi noktalarıyla hep ön planana çıkan araçlar üretiyorlar. Bu da haliyle bizi kendilerine muhtaç bırakanlar anında korkutuyor ve fitne fesatla bu işe hep engel olmaya çalışıyorlar.
YanıtlaSilBu uçakda görüldüğü üzere dünyanın 30 yıl ilerisinde bir teknolojiye sahip bir üretim. Düşünün dünya da uçak üreten ülkeler var, siz ilk defa uçak üretmeye başlıyorsunuz ve ürettiğiniz uçak dünyanın 30 yıl ilerisinde. Mesela Erbakan Hoca'nın ürettiği Devrim otomobilide aynen böyle. Bir belgeseli vardı, orada anlatıyordu, dünyada çift far sistemi ilk defa bu araçta kullanılmış, dünyada bir ilke sahip direksiyon sistemi gene bu araçta kullanılmış, daha geniş görüş açısı sağlayan camlar vs. Araba rafa kalkmış ama arabayı bir çok imalatçı incelemeye gelip sonra bunda kullanılan teknolojileri bir dünya standartı olarak kendi araçlarına uygulamışlar.
İşte dış ve iç mihrakları korkutan bu.
Çok değerli bir yazı paylaşımınız için teşekkürler. İnşallah tümüyle Özgür Hür Bir Türkiye oluruz. Büyümek gelişmek için yanan gönülleri söndürüp bir daha yanmamak üzere üstünü kapayanlardan kurtuluruz. Türkiyenin büyük bir gerçeği ( Hiç bir iyilik cezasız kalmıyor )
YanıtlaSilDalga mı geçiyosunuz bana mı öyle geliyo Hayalet uçakla bunun ilgi ve alakası ne?
YanıtlaSilDediğin gibi, inşallah onlardan tamamiyle kurtuluruz.
YanıtlaSilNormal uçaklar dar bir kanat yapısı kullanılar ve bunları uçurmak oldukça kolaydır, fakat uçarken çok ses çıkartırlar. Uçağın sesini kısmak için en büyük çare kanat yapısını hayalet uçaktaki gibi büyük ve üçgen şeklinde yapmak. Hayalet uçağın kanat yapısı onu uçarken oldukça sessiz kılmakta. Ayrıca çok ekonomik uçmasını sağlamakta.
YanıtlaSilİşte THK-13 uçağıda bu fikri ilk düşünülüp uygulanan uçak olması sebebiyle casus uçakları babası sayılırlar.
[…] THK-13 ilk Uçan Kanat’ın foto galerisi için tıklayınız. […]
YanıtlaSilAdmin kardeşimiz kendisi mi yazmış başka bir yerden mi almış bilmiyorum ancak bu haber milli duyguları sömürme amaçlı yapılmış asparagas bir haberdir.
YanıtlaSilYazının baş kısmı bana ait. Diğer 2 haber ise yazarların orjinal yazılarından alıntı. Milli duyguları sömürme olarak algılaman şaşırttı beni.
YanıtlaSilbir mühendis arkadaşım galiba amerikan okullarında okuyup, diploma almış, çaktırmadan beyni yıkananlardan yani, kimisi bilerek,kimisi bilmeden.....
YanıtlaSilYarasa uçakları incelerken önce Bk sonra da THK-13 ile karşılaştım ve ilgimi çekti nasıl olabilir dedim. Biraz araştırdım, THK-13 projesi 1952 hükumeti zamanında sonlandırılmış. Yazıda 1948 yılında Sedat Semavi tarafından kurulan Hürriyet bu tarih esas alınarak suçlanmış. Ben kimseyi suçlamıyor veya savunmuyorum ama bu mantıkla bakarsanız 1948 yılı vatanı sevenlerin başlattığı projeler söz konusu iken 1952 yılında bu projeleri iptal eden Adnan Menderes hükumeti oluyor, sadece düz mantık. Esasen yazının baş kısmında sorun var. Dayanağınız olsun.
YanıtlaSilEvet orayi tekrar detaylica bi gozden geciricem Insallah, yanilgiya dusmus olabilirim.
YanıtlaSilKuyruksuz bir Delta kanat bilgisayar desteksiz uçması imkansızdır. Belkide bu sebeple proje 1952 de rafa kaldırılmıştır. Manupile edecekseniz bile altını doldurun.!
YanıtlaSilNazi almanyası bu çalışmayı 1938 yılında başlayıp 1944 sonlarında savaşa yetiştiremeden jet motorlusunu yapmıştır .. araştırın göreceksiniz
YanıtlaSilYani demek istiyorsunuz ki bilgisayarın icat edilmesini beklemek için uçak fabrikasını kapattılar.
YanıtlaSil:)) Dimi ya. Aynen dediler ki bilgisayar 15 yıl sonra icat edilecek biz de o zamana kadar zarar etmek yerine fabrikayı kapatalım :D
YanıtlaSilBahsi geçen b2 bin fiyatı 2 milyar küsur dolardır b2 uçağı hayaletleği sadece yapısı ile değil motor teknolojisi ve boyası ile sağlamaktadır thk13 Bir uçak bile değil bir planör dür kaza halatın kopması ile yaşanmıştır sonrasında onarım için eklenen proje harici yükler uçağın yük merkezini ve kaldırma merkezini bozmuş planör birdaha hiç gökyüzü ile bulusamamistir thk13 Bir uçak değildir
YanıtlaSil[…] LİNK : www.isakoc.com/thk-13-ucan-kanat-turk-hayalet-bombardiman-ucagi-kopyasi-amerikan-b2-bombardiman-ucag… […]
YanıtlaSilSenin bahsettiğin şey ufo dedikleri hava aracı olmasın:)Ve ondada jet değil transformatör vardı.Jet motoru dediğin nazinin tamamlayamadığı v2 roketleriydi ve Nasanın uzaya gönderdiği roketlerde imzasını görürsün.Bu kadar abartmayın usa yı...Atom bombalarını bile çalıntı çalışmalarla inşa ettiler.
YanıtlaSil1948 yılından bahsediyoruz dostum:)1948 de bunu yapsan 2020 de tek başına savaşı kazanacak bir uçak yapardın.Yani usa yı tek başına yerle bir edecek bir uçak! Bunu yapsaydık bugün suriye,Irak,filistin ve libya kötü durumda olmazdı malesef
YanıtlaSilYazının başını okudum... yazmaya ne kadar zaman harcadın bilmiyorum ama ilk paragraf yüzünden bana 1 dakika borçlusun.
YanıtlaSilBu kadar saçma bir yazıyı nasıl yazdın, tebrik ederim.
Uçağın kanadı ve çıkan ses arasında kurduğun bağlantı ile beni benden aldın. Kaç yaşındasın bakiim sen?
YanıtlaSilKendi fikrimi beyan ettim orada.
YanıtlaSilİlk okul 1. sınıf mezunuyum, yeterli mi?
YanıtlaSil